TANIMSIZ ÖZGÜRLÜK ESARETİ

ÖZGÜRLÜK

Bir kişinin başkalarını rahatsız etmeden istediğini yapabilmesi... İlkokulda öğretilen tanımı ile özgürlük bu. Aslında ucu açık bir tanım. Başkalarını rahatsız etmemek ile kastedilen nedir? Bunu bilmeden bu tanımı anlamak oldukça güç. 

Tanımlanmamış her olgu gibi, özgürlükte insanların suistimaline uğramakta ve ucu açık tanım, insanlar tarafından her yöne çekilmekte. Bugün özgürlük kelimesinden türetilen hemen her söz öbeği çoktan amacını aşmış durumda. Basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü, düşünce özgürlüğü gibi isimlerle adlandırılan ve özgürlüğün gerçek tanımına muhalefet eden sloganlar, özgürlüğün tanımlanması konusunda ısrarcı olmamızı gerektirmekte. 

YALAN-İFTİRA ÖZGÜRLÜĞÜ

Bu bloğu yazmamıza asıl sebep olan medya-basın ikilisinin özgürlüğü konusunda örnekler, konuyu bizim için daha anlaşılabilir hale getirecektir. "Basına özgürlük" sloganının arkasına sığınarak, kimi zaman iftira atarak, kimi zaman olmayan (asparagas) haberler yaparak, insanları birbirlerine düşürecek seviyede propaganda yapabilen gazeteler, işledikleri tüm suç ve günahları bu sloganın arkasından işlemekteler. Bireylere, toplumumuzun tamamına veya bir kısmına, devletimize, tarihimize yani hemen hemen her şeyimize iftira atabilme, her şey hakkında yalan söyleyebilme özgürlüğünün adını "basın özgürlüğü" olarak tanımlamışlar sadece.

BİRKAÇ ÖRNEK

Daha önce yazdığımız bir yazıda, tarihte basının kullanılması ile alakalı bir örnek vermiştik. O örnekte hortlayan yeni çeriler ile alakalı gazete haberini yayınlamıştık(1833). Yazıya Ulaşmak için lütfen tıklayın...

Bu yazımızda daha güncel örnekler vermek ihtiyacı duymaktayız.

Taksim (gezi) olayları sırasında yaşanan bir hadise var, hatırlayanınız çoktur. nam-ı diyar "kabataş olayı". Olmayan bir hadiseyi manşetine taşıyarak, bir kadına tesettürlü olduğu için yapıl(may)an vahşeti anlatan gazete, Tübitak dahil bir çok kurulun, görsellerin sahte olduğunu açıklamasının ardından özür dahi dilemedi. Yazımızda bu habere ait kaynak vererek kimseyi rencide etmek niyetinde değiliz. Arzu edenler internete "kabataş olayı" yazarak bilgi sahibi olabilirler.

Peki böyle bir haber neden yapılır? Nasıl ve hangi hassasiyetle?
Bir Kadının, sahip olduğu dini aidiyeti sebebiyle saldırıya uğradığını iddia etmek, ancak o dine mensup insanları kışkırtmak ve kalabalıkları birbirine düşürmek için olabilir. yapılan bu haber oldukça uzun süre gündemde kalmış, gazetenin görüntülerinin bilgisayar ile yapıldığı açıklanmış, hiçbir fail yakalanamamış, gazete delillerin gizli bir el tarafından yok edildiğini savunmuş, mış mış mış. Ancak bu gazete bu yalan haber dolayısı ile herhangi bir ceza almamış. Özgürlük.

Bir başka örnek daha.

Özellikle kahraman askerimizin yaptığı operasyonlarda, operasyonu provoke etmek isteyenler, bunu yine "özgürlük" sloganının arkasından yaparlar. Sivillerin katledildiği ile alakalı haber yapan(bunlar genellikle internet yayını yapanlar) gazeteler, yalanlarını ispatlamak için geçmişten aldıkları veya bilgisayarda hazırlattıkları fotoğrafları dahi servis etmekteler. Bütün milletin canı yanarken, Şehit haberleri herkesi üzerken böyle yalanlar nasıl söylenir? Hangi vicdanla?
 
Binlerce örnek daha.
Akşam haberleri izlerken, duyduğunuz haberleri kaydedin veya not alın. Sonra bu haberler ile alakalı bir araştırma yapın. Göreceksiniz ki, tam tersi haberler de var. Biri değilse diğeri yalan. Hatta belki ikisi de yalan. 

Bu kadar yalan ve iftira ile hayatta kalan ve hatta kendisini kutsayan yalancılar, sırf yaptıkları meslek sebebiyle özgürlüğün arkasına sığınmış durumda. Haber alma, bilgi edinme özgürlüğünü suistimal edip, sonra iftira attıkları, kışkırttıkları insanların karşısına geçip, sanki "doğrunun peşindelermiş" gibi davranarak, kendilerinin sahip oldukları mesleği kutsanmış gibi sunup, asla yalan söylemezlermiş gibi caka satarlar.

PEKİ YA ÖZGÜRLÜK

Bilgi almalı, bilgi vermeli, düşünmeli ve yapmalıyız. Ancak ne yaparsak yapalım, özgürlüğün tanımında yer alan "başkalarını rahatsız etmemek" kısmını iyi anlayalım. Yani özgürlük tanımsız kalmasın. Zira tanımsız özgürlük, suistimale oldukça açık.


not: Yazımızı rencide edici veya kışkırtıcı buluyorsanız lütfen belirtin. Anında kaldırırız.

Rabbim hepimize doğruyu okumayı ve doğru anlamayı nasip etsin.

Saygılarımla.


not2: fikir özgürlüğü ile alakalı "Anti-Düşünce, Anti-Fikir" yazımız yakında yayınlanacaktır.



Yorumlar